Foo Fighters’ın Güney Amerika turnesinin Bogotá durağında, konser günü hayatını kaybetti Taylor Hawkins… Takvimler 25 Mart 2022’yi gösteriyordu. O, otel odasında göğsüne saplanan ağrı ile mücadele ederken, hayranları konser alanında sıraya girmişti bile. 50 yaşında hayata gözlerini yumacağı kimin aklına gelirdi?
Ancak ne yazık ki Hawkins’in ölümle ilk sınavı değildi bu… Eroin kullandığı, 2001 senesinde 2 hafta boyunca komadan çıkamayınca anlaşılmıştı. Hawkins, bir kaç sene önce şu sözlerle anlatmıştı yaşadıklarını: “Bağımlı değildim, ama eğlenceye düşkündüm. O sene eğlenceyi fazla abartmıştım… Benim için gerçek anlamda bir dönüm noktasıydı.”
O günlerden sonra tedavi görüp görmediği sorulduğunda rehabilitasyona sıcak bakmadığını saklamayan Hawkins, bir yandan da uyuşturucuya giden yolun sonunun hep karanlık olduğunu itiraf etmişti. Kariyerinin hız kazandığı yıllarda “Hızlı yaşa, genç öl.” felsefesini benimsediğini inkâr etmese de, yaş aldıkça akıllandığı izlenimini yaratmaktan da geri durmamıştı.
OLAYIN KARANLIK YÜZÜ
Hawkins’in otopsi raporları ise durumun karanlık yüzünü ortaya koydu. Ünlü davulcunun bedeninde 10 farklı uyuşturucu ve antidepresan kimyasal türevlerine rastlandı. Buna ek olarak kalbinin ağırlığının normal rakamların iki katı üzerinde olduğu tespit edilince, Hawkins’in uzun süre uyuşturucu kullandığı ihtimâli de kuvvetlenmiş oldu.
DAVE GROHL'A İKİNCİ DARBE
Hawkins, geride yalnızca üç çocuğunu ve hayat arkadaşını değil, birlikte alın teri akıttığı meslektaşlarını da bıraktı. Onlardan biri de, ikinci kez grup arkadaşını kaybeden Dave Grohl.
Foo Fighters’ın vokalisti ve gitaristi olarak tanıdığımız Dave Grohl, en az Hawkins kadar yetenekli bir davulcu olarak, ünlü grunge grubu Nirvana ile başlamıştı kariyerine. Nirvana’nın lideri Kurt Cobain de tıpkı Taylor Hawkins gibi uyuşturucu bağımlısıydı. Cobain, 27 yaşında, bir not bırakarak intiharı seçtiğinde, Nirvana dönemin en başarılı gruplarından biriydi. Foo Fighters’ın çıkış noktası da, Cobain’in ölümünün ardından müziğe devam etmenin yollarını arayan Dave Grohl’dan gelmişti.
Yoğun çalışma temposu ve turne programlarının zorlu koşulları, maalesef bazı müzisyenleri zararlı çıkış yolları aramaya itebiliyor. Bir çoğu için ise tam aksi bir vaziyet söz konusu…
Turneler öncesi doktor kontrolünde vitamin depolayan, sahneden iner inmez dinlenme fırsatı bulacakları saatlerin hesabını yapanlar da çok. Kısacası bir çok müzisyen, bu iki uç noktadan birinde buluveriyor turneler sırasında kendisini.
İnanın; dünya çapında şöhrete kavuşmuş bir çok sanatçı bile, turne takvimlerini olabildiğince kısa bir süre içerisine sığdırabilme derdinde. Çünkü özellikle büyük prodüksiyonlarda, turnede görev alan tüm ekip yalnızca konser günleri değil, seyahat ve dinlenme için belirlenen günlerde de ödeme alıyor. Dolayısıyla onlarca, belki de yüzlerce görevlinin hazır bulunduğu dev organizasyonlarda bile kâr marjını korumanın yolu, çok çalışıp, az dinlenmekten geçiyor. Bu tempoya ayak uydurmakta zorlanan çoğu sanatçı, turne sırasında ya da hemen sonrasında, yorgunluktan zayıflayan bağışıklık sistemleri sebebiyle hastalanacaklarını bile bile çıkıyorlar yola.
Foo Fighters, çağımızın en önemli rock gruplarından biri… Grubun kurucusu Dave Grohl da, sağlığına verdiği önemle bilinen, uyuşturucu karşıtı, müzik aşığı bir adam. Hem grubun, hem de grubun liderinin sektördeki kıymeti de göz önünde bulundurulduğunda, turne takviminin özenle hazırlandığına dair şüphe kalmıyor ortada. Fakat on yıllardır yaşanan bu tür trajik olaylar, müzisyenlerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının korunması konusunun enine boyuna tartışılması gerektiğini gösteriyor.
Ne yazık ki Hawkins sadece müzikteki başarısıyla değil, uyuşturucularla dolu geçmişiyle de hatırlanacak… Belki bazı insanlar hakkında “Kendi etmiş, kendi bulmuş.” diyebilecek kadar kalpsiz davranacak… Halbuki Hawkins ne ilk, ne de son örnek sektörün karanlık yüzünü açığa çıkaran.
Müzik sektörünün beyaz yakalı tayfası, önlerine konulan bütçe ve gelir rakamlarına bakarken, sırtından geçindikleri müzisyenlerin de insan olduğunu unutuyor. Onlar müzisyenleri insandan saymadıkça, günün sonunda herkes kaybediyor.